Rize Merkez Portakallık Mahallesinden. Ama 1941’de 7 yaşındayken geldiği İstanbul Sarıyer’de yaşıyor. Sarıyer’de bugünde Rizelisi, Karadenizlisi çoktur ama o yıllarda boğazın Avrupa yakasının kuzeyinde ki bu bölgenin bizim Aspetten pek bir farkı yoktu.
Sarıyer’in tarihinde, kültüründe, sporunda, sosyal yaşamımda çok ama çok izleri var, İbrahim Balcı’nın. İlçenin belleğidir adeta ancak hiçbir zamanda ata toprağından, ata toprağındaki gelişmelerden uzak kalmamıştır. Malum bizde göç yerine gurbet esas olduğundan çoğu Rizeli gibi onunda bir ayağı Rize’dedir. Rize’ye gelişlerinde boş da durmaz, Cumhuriyetimizin öncesi dönemleri yaşamış yada işitmişlerle haşır neşir olur, belge toplar, derler.
Çoğunluğu Milli Mücadele döneminin Karadenizli kahramanları, Sarıyer, Sarıyerliler ve Sarıyer’in sporu konusunda olmak üzere yirmiden fazla yayınlanmış eseri var İbrahim Balcı’nın. 2017’nin Mayısında kendisiyle tanışmadan çok önce 2011’de yayımladığı, “Rizeli Milis Yüzbaşı İpsiz Recep Reis Emice” kitabını okumuştum. Sonrasında çok yönlü, entelektüel ötesi ablam, mahallelim Mahiye Morgül’den dolu dolu bir Cumhuriyet değeri olduğunu çok işitmiştim. Nihayetinde de teşvikimle (önsözünde yazmış zaten, eksikliğini çok net hissettirmişim kendisine) “Rize Türküleri” kitabını kaleme alan Mahiye Morgül için düzenlediğim imza ve söyleşi gününde tanışma, sohbet edebilme şansım oldu değerli üstat, İbrahim Balcı ile.
İbrahim Balcı ile tanışılınca Milli Mücadelenin o büyük kahramanı, hemşerimiz “İpsiz Recep” elbette konuşulur. Ama İbrahim Balcı’nın İpsiz Recep kitabından öncede milli mücadele ve milli mücadele kahramanlarını işlediği başka kitapları da varmış, o gün öğrendim. O gün bir başka Rizeli isimsiz milli mücadele kahramanını daha kaleme almak için arşiv çalışması yaptığını, bu amaçla Rize’ye tekrar gittiğini de öğrenmiştim kendisinden.
Değerli yazar büyüğüm bu son kitabını tamamlamış ve İstanbul’daki adreslerimden birine bu yaz döneminde imzalayarak gönderme nezaketinde bulunmuştu. Eylül’de İstanbul’a döndüğümde “Milis Binbaşı Hacıoğlu Hafız Mehmet Ragip Bey”den böyle haberim oldu. Geçen haftaya kadarda okunacak, teşekkür edilecek kitaplarımın arasında beklettim.
Geçen hafta kentim Rize’de çok önemli bulduğum bir kültür etkinliği vardı. 16-26 Ekim tarihleri arasında “Rize Kitap Günleri” düzenlenmişti. Afişlerde imza veya söyleşi duyurusu yapılan 60 aydının arasında İbrahim Balcı’yı göremeyince bir burukluk yaşadım. Yaşadım, çünkü zaten sayıları çok az az olan Rizeli yazarlardan olan ve ilerlemiş yaşına rağmen Rize’nin dününe dair arşiv karakterli değerli eserleri hazırlayan Sayın Balcı’nın bu etkinlikte olmamasını kayıp olarak düşündüm.
Gerçi tanıdığım başka Rizeli yazarlarda vardı Kitap Günlerinde olmayan. Muammer Sarımehmet, Erdinç Ozan, Asım Beşikçi, Fatih Sultan Kar, Gençosman Denizci bir çırpıda aklıma gelenler. Belki mazeretleri nedeniyle katılamamışlardır ama son 3-4 yıldır polisiye romanda Türkiye’nin bir numarası olmuş, kitapları en çok satılanların başında yer alan ve Türkiye genelinde en çok imza günü düzenlenen yazarlar arasında olan Gençosman’ın aktivitede olmaması enteresandı.
Haldozlu İbrahim Balcı, son kitabında İpsiz Recep Reis’te olduğu gibi 20. yüzyılın ilk yarısında, ülke topraklarının büyük bölümünün işgal altında olduğu yıllarda, işgal güçlerine ve yerli destekçilerine karşı cansiperane bir şekilde mücadele veren bir başka Rizeliyi, Armutlu Köyünden Hacıoğlu Hafız Mehmet Ragip Efendinin kahramanlıklarını işler. Ragip Efendi eğitim için İstanbul’a geldikten sonra saygın bir iş insanı olur ve Birinci Dünya Savaşının sonucunda Milli Mücadelenin başlamasıyla da kendini bu kutsal mücadelenin içinde bulur.
Alt başlığı "Hacıoğlu Hafız Mehmet Ragıp Bey" olan ve İstanbul'un işgal yıllarını inceleyen "Milis Binbaşı" adlı İstanbul'un karanlık yıllarının işlendiği kitapta Balcı, işgal, çeteler, işbirlikçiler, vatan hainleri, vatanseverler, Teşkilatı Mahsusa, İşgal edilmiş İstanbul'dan Anadolu’ya silah taşımaya
çalışan balıkçıları, kısacası bir milletin işgalden nasıl kurtulduğunu anlatıyor. Yaşadığımız hassas günlerde bu topraklar üzerinde nasıl ayakta kaldığımızı anlamak için okunması gereken bir eser Milis Binbaşı.
Milli mücadeleyi başlatan Mustafa Kemal Bandırma gemisi ile Samsun’a yola çıkarken, işgal altındaki İstanbul'da İngiliz’i, İtalyan’ı, Fransız’ı, Yunanı cirit atıyordu. Böyle bir ortamda bir grup vatansevere liderlik eden Rizeli Hacıoğlu Hafız Mehmet Ragıp Beyi, İstanbul'un karabasanı olmuş çetelere karşı mücadelede önemli bir yeri olan Kocaeli Grubu Milis Müfreze Komutanı olarak okuyucuya takdim ediyor eserde İbrahim Balcı.
İstanbul’da görev bitince Mehmet Ragip Bey kurduğu çete ile Anadolu’ya geçti ve önce Adapazarı bölgesinde işgal yanlısı çetelerin temizlenmesinde görev aldı, sonra da Sakarya Cephesi ve Büyük Taarruza katıldı. Her kahraman gibi savaştı, vurdu vuruldu, gazi oldu ve zaferle kucaklaşanlardan biri olarak Milis Binbaşı rütbesi aldı ve İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi.
Milli Mücadelede daha nice şükran borçlu olduğumuz meçhul kahramanlarımızın olduğunu vurgulayarak bu kitabı adeta iğne ile kuyu kazarcasına tanıklarla konuşarak, arşivlerden cımbızla evrak ayıklayan değerli yazar büyüğümüz İbrahim Balcı'yı tebrik ediyor, yeni eserleri için sağlık, kuvvet, zihin berraklığı diliyorum.