Yerel medyada ki arkadaşlar Sayın Hikmet Karaman'ın Çaykur Rizespor Teknik Direktörlüğü görevinden istifa ettiğini, kimileri de Başkan Sayın Hasan Kemal Yardımcı'nın akdini sona erdirdiğini paylaştı.
İstikrar şüphesiz doğru olanıdır ama bazen de ısrarcı olmamak da gerekir. Nitekim Karaman Hoca daha öncede iki kez kulüpte görev almış, günü geldiğinde de ayrılmıştı. Üçüncü kez görev aldığında da iyi, kötü, verimli, verimsiz dönemleri oldu. Geçen yıl süper ligde nedenleri ne olursa olsun takımın özellikle ikinci yarıda sportif açıdan başarılı olamaması, neticesinde takımın bir alt kümeye düşmesiyle hoca ile camia arasında oluşan buz dağı, bu sezona başlarken Kemal Başkanın yarattığı rüzgar ve ilk 4 haftada alınan 4 galibiyetle eriyip, tüm taraflar sezon sonu yeniden süper lige çıkılmaya odaklandı.
Ancak son 3 müsabakada alınan başarısız sonuçlar gösterdi ki, hoca ile taraftarlar arasında buzlar erimemiş, sadece dondurucuya kaldırılmış. Elazığ mağlubiyeti sonrası dondurucunun kapağı açılınca bugün gelinen noktaya vardık. Hoca veya yönetimin bugün aldığı karar takımın 8.haftadan itibaren yoluna bir başka hoca ve ekiple devam edeceğini gösteriyor.
Öncelikle sadece son gelinen noktaya bakarak değil, geçmişte ki verimli, güzel günleri de anımsayarak Çaykur Rizespor için verdiği emekten ötürü Hikmet Karaman hocaya teşekkür ediyor, bugün alınan kararın tüm taraflar için; Rize kenti, taraftarlar, hoca, yönetim ve kulüp için hayırlı olmasını, hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Ayrılığın milli maç arasına gelmesi, minik bir avantaj. 8.haftada ki Samsunspor müsabakasına kadar Sayın Hasan Kemal Yardımcı’nın takım için en uygun hocayı ve ekibi görevlendireceğine inanıyorum. TFF 1. Ligin hiç de kolay olmadığını biliyoruz ama bu kan değişikliği ile takımın toparlanıp ilk ikiden yeniden Süper lige dönebileceği ümidimi taşıyorum.
Şimdi gündem kim hoca olacak? Zaten daha hoca görevinin başındayken taraftar camia, medya takım için yeni hoca isimlerini terennüm ediyordu. Edebilir, Hasan Başkan, dinler, dikkatede alır ve olabilecek en doğru kararı verir.
Yabancı mi, yerli mi, yerlinin yerlisi mi benim bir duyumum yok. Dün sosyal medyada yapılmış bir anketi çeteledim. Bizimkilerden Ümit Ozan, M Ali Karaca ve Hasan Vezir, dışardan Rıza Çalımbay, Ertuğrul Sağlam ve Hamza Hamzaoğlu isimleri en çok geçiyor. Burada ilginç gördüğüm takıma galip gelememe rekoru kırdıran ve 2014 Şubatında istifa ettiğinde bayram edilen Rıza Hocanın çoğunlukla isminin çokça önerilmesi. Keşke Mustafa Denizli ile başarılı bir Rize deneyimi yaşayan İbrahim Üzülmez’in adı, Başkanla frekansı tutabilecek Kalpar Hoca yada Yılmaz Vural’ın ismi geçseydi.
Bu konuda duygusal olmadan tercih yapmak lazım ama elbette gönlüm bizim çocuklardan yana. Daha önce ara dönemlerde sorumluluğu üstlenmiş Karaca Hoca ve diğer eğitimlerini tamamlamış hocalarımız (daha önce yapamadıkları yönetimce belirtilen) keşke görev beklemeden öz güvenlerini ortaya koyarak “ben hazırım” diye Kemal Başkana varsalar. Keşke, Abdullah Avcı’nın yanında iyi bir eğitimden geçmiş İsmail Demirci’ye mevcut çalıştığı kulübü anlayış gösterse.
Bu kan değişikliğinin sezonun ilk haftalarında yakalanan sinerjinin tekrar yakalanmasına vesile olmasını dileyerek yeşil mavili takımımıza gönül vermiş tüm hemşerilerimi saygıyla selamlıyorum.