Bir ay önce Yalova da Adnan Hatipoğlu arkadaşımızın çiftliğinde okul ve iş dünyasından bir grup arkadaşımla buluşmuş, gün boyu ekonomiyi değerlendirmiş, Ramazan Kağan Kurtoğlu arkadaşımızın analizleri ile ekonomimize dair kanaatımızı netleştirmiştik. Sonrasında dostlarıma yüz yüze görüşmelerimizde kısaca çok kaygılı olduğumu söyleyebilmiştim.
Bu gibi dönemlerde moral faktörler çok önemlidir ve polyanacılığa kaçmadan piyasalara her birimiz güven vermeye çalışırız. Panik ve alışverişi ertelemenin sevimsiz sonuçlar doğuracağını biliriz.
Ama son 1 ayda o kadar çok şey değişti ki! Korkulduğu gibi. Döviz belli, 5 lira psikolojik barajı gerilerde kaldı. Faiz, enflasyon, borsa belli. Gündüz sosyal medyada paylaşılan ağırlığını markalı inşaatçıların olduğu listede moralleri büsbütün bozdu.
Değerli dostum Dr. Burak Köseoğlu’nun da her daim para piyasalarına dair analizlerine değer vermişimdir. Maalesef onun da dün paylaştığı fotoğraf çok flu.
“Şu anda gelmiş olduğumuz noktadan sonra hayal dünyasının bir ötesine geçtik artık dövizin geriye gelmesi Türkiye’nin rekor büyümesi hayal şirketlerimizin borçları her on kuruş artışta milyarlarca lira artıyor. Bundan sonra ben yılbaşına Usd için 6.50 çok rahat hesaplayabiliyorum. Enflasyon yüzde yirmi beş, büyüme son çeyrek negatif. Amerikalı bankacı dostlarımıza göre Usd 9 - 10 Tl bandında olacak. Lakin şirketlerin döviz borçları, kira ödemeleri yatırımları ile buradan başlayıp biz ve sokaktaki tüm vatandaş, çocuklarımızın geleceğini yok etmekle meşgul. Bilgisiz politikacılar bizim geleceğimize artık karar vermemeli bence”
Burak Hoca aleni söylemiş. Ancak biliyoruz ki, faturası çok ağır olsa da hep dipte kalınmaz. Doğru kararlar, güçlü irade ile birleşirse dip süreci bile kısaltılabilir. 2001’de mali piyasalar böyle bir süreçte yapılanmış, bu güçlü yapılanmanın tesiri ile sonraki yıllarda bizim mali piyasa ve kurumlarımız global fırtınalarda ayakta kalabilmişti.
Gerçi mali kurumlarımızın çoğu bugün milli de değil ama 24 Haziran öncesi konut sektörüne yüzde 1 in altında kredi sunabilme sihirbazlığını gösterebilmişlerdi.
Neticede memleket bizim, yangın hepimizin evinde, işinde. Alevlerini kontrolü şart. Umarım asıl fedakarlık etmesi gerekenlerde yapıcı ortamı oluşturarak ülkenin önünü açarlar.