Bir referandumu daha geride bıraktık...
Değerlendirmemizi yazmak için özellikle bugünü bekledim. Zira Bahçeli'yi dinlemeden yazmak istemiyordum. Nihayetinde Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında beklediğimiz mesajları vermiştir.
16 Nisan Referandum'u Evet ile neticelenmiş ve milletimiz tarihi bir karar vermiştir. Bu kararın ülkemiz ve İslam Alemi için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Öncelikle süreç boyunca çevreme sözlü olarak ilettiğim ve Sosyal medyada da belirttiğim 'En fazla %53 Evet'; '%51 olsun ama Evet olsun' söylemlerimizin, bazı çevreler tarafından '%58 Evet' diye cevaplanmasına karşın, neticenin bizleri haklı çıkardığını söylemek isterim. AK Parti teşkilatının 'En zor Seçiminiz Olacak' dememize rağmen rehavete kapılıp %58 beklemesi başından beri uçuktu zaten.
Neticede millet %51 ile 'Temkinli Ama Evet' demiştir. Bu %51 de Erdoğan'ın şahsına duyulan güvenin neticesidir.
AK Parti İzmir'in yanında bu defa Antalya, İstanbul ve Ankara'da da seçimi kaybetmiştir. Kaba bir hesapla AKP Türkiye geneli en az %7 oy kaybına uğramıştır. Ülkücü tabana gelince; Bahçeli: 'Bizde taban yoktur, dava arkadaşı vardır.' derken neyi kastediyordu daha iyi anlaşılmıştır sanırım. Ülkücüler Bahçeli'nin 'Evet'ine rağmen tahminimizce en fazla %5 ile Evet demişlerdir. Maalesef Ülkücü geçinen ve kendilerine muhalif denen sözde ülkücüler, MHP'de baskın gelmiştir. Taban sayın Bahçeli'yi anlamamakta ısrar etmiştir. Buna karşın Bahçeli, sürecin başından sonuna kadar Devlet gibi durmuş ve Yeni Türkiye'ye Evet demiştir. Cumhurbaşkanı danışmanı sayın Şükrü Karatepe'nin açıklamalarına rağmen duruşunu bozmayan Bahçeli; Devlet Adamlığını göstermiş, Başkanlıktan Eyalet bekleyenlere 'Hayır', Başkanlığa 'Evet' demiştir. Batı'nın ülkemize dayattığı Eyalet içerikli başkanlığa zamanında nasıl 'Hayır' dediyse Türk usulü Milli Başkanlığa da 'Evet' demiştir Bahçeli.
Netice olarak referandumun iki kazananı vardır; birincisi pek tabii Millet ve dolayısıyla Ülkedir. İkincisi ise şüphesiz sayın Devlet Bahçeli'dir.
Şimdi milletimiz, Erdoğan'a rağmen 'Hayır' diyen ve de Bahçeli'ye rağmen 'Hayır' diyen paralel uzantılı AKP ve MHP yöneticilerinin temizlenmesini beklemektedir. Ülkemizin bu kirli yapıya bulaşmamış, aldanmamış ve aldatmamış yepyeni bir kadroya ihtiyacı vardır. 16 Nisan Referandum'u ile Batı'ya ve takipçilerine sağlam bir tokat vuran Yeni Türkiye'nin tecellisi ancak bu şekilde olacaktır. 2023 Vizyonu için ilk hedef olan 2019'da, yeni ve milli kadrolar, Ayasofya'yı ibadete açacak ve Amik Ovası'nın fatihi olacak liderine kenetlenmelidir.