Adanaspor maçı ile 8 hafta üzerine 3 puanı almanın sevincini ve aynı zamanda kümede kalma mücadelesinde önemli bir moral kaynağını hanemize eklemiş olduk.
Ligin geneline baktığımızda aslında iki birbirine denk takımın mücadelesini gördük. Güzel ve heyecanlı bir mücadeleydi. Sadece bu kez şans daha fazla Çaykur Rizespor'dan yanaydı...
Önceki haftalara baktığımızda yine iyi işler yapmaya çalışan ama basit hataları ve şansının yanında olmayışından dolayı puan kaybeden Rizespor, bu kez dişine göre bulduğu rakibine, ligde kalma adına kaybetmemesi gereken bir maçta puan vermedi. Kayserispor'un yenildiği haftada aradaki puan farkını 4'e indirerek umudumuzu arttırdık.
Tabii maçtan sonra Hikmet Hoca, alınan bu galibiyetle söylemlerini hemen değiştirdi.
Sezon başından itibaren futbol adına, kalite adına yapamadıklarını (ki geçtiğimiz hafta tüm sorumluluğu üstüne alarak suçlunun kendisi olduğu itirafını da yapmıştı) Adanaspor üzerinden örnekleyerek haklılık payı çıkartmaya kalktı.
Neymiş efendim Adanaspor haksız bir rekabetin içinde yer alıyormuş ve devre arasında 2-3 oyuncu alsalardı daha farklı yerlerde olurlardı. Ama mali disiplin orada da varmış ve aslında bunlar doğru şeyler ama nedense Türk futbolunda takdir edilen şeyler değilmiş...
Hikmet Hoca'nın çok sık yaptığı şeylerdir rakip takım analizi... Şurada kalmış 7 maçımız bize ne diğer takımların durumu? Sen kendi takımına, kendi işine bak. Saha içindeki durumunu analiz et ki rakibinden nasıl puan kazanabileceğinin hesaplamalarını yap ama maçtan sonra rakibi övmeyle ya da onlar için üzüldüğünü göstermeyle laf kalabalığı yapmaya gerek yok.
Adanaspor örneğini verirken insan dönüp kendisine bakmaz mı? Sen de devre arası 2-3 kaliteli oyuncu alsaydın bugün bu noktada olur muyduk? Antrenörler neden değişiyor muş? Eğer bir antrenör sezon başında kadrosunu neredeyse sıfırlayıp kendi iradesiyle tüm futbolcuları seçiyorsa ve hatta "futbolcu geliştiriyoruz" diyerek aslında aldığı oyuncuların henüz gelişmemiş olduğunu itiraf ediyorsa, ortaya çıkan başarısızlıktan da en büyük payı kendine çıkartıp gereğini yapması gerekir. Bu telafiyi de devre arası transferlerde yapamıyorsan, sahada yapamıyorsan geriye tek bir şey kalıyor.
Bu ligin şablonu belli, sistemi belli ve eğer Süper Lig'de mücadele ediyorsan kadronu buna göre kuracaksın. Allah var, futbolculara çok yüklenemiyorum. Ellerinden geleni yapıyorlar ama kapasite belli... Belki daha da gelişecekler ama yeri burası, bu lig değil. Ligden düşen takım olmasa tamam takılalım böylesine de razı olalım ama "ligden düşmenin" olduğu ve bu gerçekle birrebir yüzleştiğimiz bir noktada maç sonu yapılacak açıklamalar değil Hikmet Hoca'nın yaptıkları...
Başarısızken başı önde duran Hikmet hoca, alınan 3 puanla birlikte sanki herşey düzlüğe çıkmış gibi yine hedef değiştirmeye çalışıyor. Ama yapılacak şey belli, kalan maçlara odaklanıp ligin sistemini sorgulamak yerine, sen bu sisteme ayak uydurabilmek için neler yaptın, onları sorgula ki belki çözüme de daha kolay ulaşırız.
Evet 7 maç var ve ligde kalma ihtimalimiz hala bulunuyor ama daha önce de yazdım, kesinlikle bu noktaya geldikten sonra kümede kalmayı başarı sayarak sezon sonu kimse ne kadar haklı olduklarından dem vurmaya kalkmasın.
Kimse bu takımdan mucizeler yaratmasını beklemiyordu ama bu sinir harplerini yaşamayı da beklemiyordu. Yeri geldi çok iyi mücadele ettik ama bu sezon şans da hiç bizden yana olmadı bu gerçekleri gözardı etmiyoruz ama bunlar kadroda ciddi anlamda takımı alıp götürecek kaliteli isimlerden yoksun olduğumuz gerçeğini de örtmüyor.
Kalan yedi maçımızda canla başla mücadele ederek ligde kalmamız dileğiyle...