Geçen hafta evimizde oynadığımız ve 1-0 kazandığımız Boluspor maçı ile 6 hafta sonra gelen galibiyete sevinmiş, yeni bir seri yakalayacağımızı ümit ederek gittiğimiz Adanaspor deplasmanında ise bir puana razı gelmişken son dakikalarda yediğimiz golle yine hüsrana uğramış olduk.
Açıkçası beni hüsrana uğratan nokta, hala daha anlam veremediğim aynı isimlerin hep aynı hatalarını sürdürüyor olmaları ve İbrahim Üzülmez ile birlikte her maçta ortaya çıkan birbirinden farklı 45 dakikaların oluşu…
İbrahim Hoca göreve geldiğinde takımı tanıyabilmesi ve işlerin yoluna girmesi için 3-4 haftaya ihtiyacı olduğunu söylemişti. Kupa maçı ve 4 lig maçıyla birlikte 5 maç oldu. İbrahim Hoca daha önce de söylediği gibi hem bazı futbolcuların beklentisinden aşağıda olduğundan dem vuruyor, hem de aynı futbolculara ısrarla şans vermeye devam ediyor.
Eldeki kadronun mimarının kendisi olmadığının bilincindeyiz ve bu anlamda hocayı anlayabiliyoruz ancak teknik direktörlük aynı zamanda ustalık işidir. Daha önce de yazdığım gibi İbrahim Hoca ustalığını gösterip kendisinden önce şekillendirilmeye çalışılmış hamuru, kendi kıvamına getirerek ustalığını konuşturması gerekiyordu. İlk haftaları anlıyorum ama kupa maçında farklı isimlere şans vermemesi ve son iki maça da baktığımızda İbrahim Hocanın ısrarını anlayamıyorum.
Adanaspor maçının ilk 45 dakikasını yazmaya gerek yok. Ama öncelikle o saha şartlarını iyi analiz edemediğimiz ve bu anlamda bir sistem geliştiremediğimiz ortada. O şartlarda pas yapıp yerden top sürmeye çalışmanın mantığını çözebilmiş değilim. Önceki haftalarda olduğu gibi yine ikinci devre daha kıpırdanır olduk ama hep o bahsettiğimiz bireysel hataların önüne geçemedik. Bir takımda bu kadar fazla bireysel hatalardan bahsedilemez. Hep aynı isimlerin, hep aynı hatalarından dolayı daha kaç kez canımız yanacak bilemiyorum. Takımın şimdiye kadar yediği 17 golün bakılırsa çoğunda hep aynı ismin hatalarını görüyoruz.
İbrahim Hoca maalesef 5 maçtır “neşter” dediğimiz dokunuşları yapmış değil. Kadro yapısının da farkındayız ancak artık şans vermediği isimlerle bir 11 şekillendirmesine girmesi gerekiyor. “Bazı isimler” diyor ama o bazı isimlerden hala vazgeçemiyor. Pazartesi akşamı Çay Tv’de konuk olduğum ve Togay Muratoğlu’nun sunduğu Spor Gündemi programında yorumcu olarak yer alan Kenan Osma Hocamın düşüncesine sonuna kadar katılıyorum. Yani, defansta hep aynı hatalar yaşanıyorsa, en azından ilk 4 haftada galip geldiğimiz maçlardaki tercihlerin yeniden denenmesi gerektiği düşüncesine katılıyorum.
Takımda hala ruh yok bari en azından gerçekten istekli şekilde saha yer alabilecek oyuncular şans bulsun. Elbette bunların başında Samudio geliyor. Önceki hafta yazdıklarımı da tekrarlamak istiyorum. Rizespor’un gençleri de kulübede süs olarak tutulmasın. Artık bunlara da şans verilmesi elzem oldu. Binlerce lira verilen futbolcular hata yaptıkça oynatılmayı hak ediyorsa, bu gençlere de şans verilmeli. En azından sahadaki diğer ruhsuzlardan daha fazla ruh taşıyacaklarına, yüreklerini ortaya koyup ellerinden gelenin fazlasını yapmaya çalışacaklarına inanıyorum. Sinan Yazıcı ve Ozan Papaker kupa maçlarında kendilerine şans verildiğinde neler yapabileceklerini gösterdiler. Berat Delihasan, Kazım Kopuz, Emir Han Topçu gibi isimlerin de sırıtmayacaklarına eminim. Hoca kadro zenginliğinin olmadığını düşünüyorsa, altyapıdan gelen bu isimleri gözünün önüne hiç getirmediği içindir.
Artık son haftalara bakınca dejavu üstüne dejavu yaşıyoruz. İbrahim Hoca, karakterinde kaybetmenin olduğunu ama pes etmek olmadığını söyledi Adanaspor maçının ardından. Bizler sadece mücadele etmeden kaybetmeyi hazmedemiyoruz. Eğer pes etmeyeceksek de haftalardır aynı ruhu taşıyan isimleri düzeltmek adına pes etmemeye çalışmayalım, pes etmeyecek isimlere şans vererek bu yolda ilerlemeye çalışalım.
Ayrıca artık bu takımda ceza sistemi devereye sokulmalıdır. Madem şampiyonluk hedefimiz var. Futbolculara galibiyette, beraberlikte pirim veriliyorsa, mağlubiyetlerde de oynayan futbolculara para cezası uygulanmalı, hatta yenilen gollerde hatası olan futbolculara ekstra ceza uygulanmalıdır. Bu sistemin İstanbulspor maçıyla birlikte devreye sokulması gerekir.
Bakalım 15 günlük Milli Maç arası takıma nasıl yarayacak. Evimizde oynayacağımız İstanbulspor maçı ile İbrahim Hoca bizleri şaşırtacak mı, yoksa 5 maçtır sürdürdüğü geleneği devam mı ettirecek hep birlikte göreceğiz. Dilerim artık bariz hale gelen dokunuşları yapar da camianın kendisine tanıdığı krediyi tüketmez.