İlk devreyi, son iki maçında aldığı üst üste galibiyetlerle kapatarak ikinci devrede de seriyi devam ettirme parolasıyla Manisaspor maçına çıkan Çaykur Rizespor, amacına ulaşarak yeni transferleriyle de bu devre adına umut aşıladı.
İlk devre bol bol pozisyon üreten ama son vuruşları etkili olamayınca bu üretkenliğini skora yansıtamayan bir Rizespor izledik. Kale ile buluşturulamayan ve dışarılara atılarak heba edilen pozisyonları gördükçe, “Acaba Manisaspor kalesi okundu mu” şeklinde düşünmeden edemedim.
Ev sahibi ekibin puanlarının silinmesi, birçok futbolcusunun ayrılması, idmansız maça çıkmaları, ama aynı zamanda yeni hocası ve futbola iştahlı genç isimleri kadrosunda barındırmasıyla işin ciddi tutulması gereken bir maç oynadık. Ev sahibi ekibin yaşadığı sıkıntılardan dolayı kolay lokma görülebileceği bir maç da oynayabilirdik ki, bu ikinci bir Gaziantespor faciası olurdu. Ama korktuğumuz başımıza gelmedi.
Bu sezon ekibimizi ilk kez bu kadar organize oynarken, bu kadar fazla gol pozisyonu üretirken ve ileriye daha sık basarken gördük. Belki bunda rakibin durumu da etken olmuştur ama şu da bir gerçek ki, yapılan yeni transferlerle alternatifli bir kadro oluşturulması, sahadaki her futbolcuyu ekstra tetiklemiş görünüyor.
Genelde ara transfer döneminde umduğunu bulamayan Çaykur Rizespor, bu kez aldığı isimlerin ne kadar doğru transferler olduğunu göstererek ilerleyen haftalar için Şampiyonluk yolunda şehre daha fazla güven verdi. Vedat’ın kaydettiği goller, Galip’in mücadelesi ve olumlu hareketleri, Koray’ın bencillik yapmadan verdiği asisti derken artık alternatifsiz kalmayacağımızı görmüş olduk. Şimdi İbrahim Üzülmez düşünsün. Çünkü yedek kulübesinde elini güçlü kılacak, takımda rekabet olgusunu artıracak alternatiflerden yoksun kalması onu en çok düşündüren etkenlerdi. Artık yabancı kontenjanı da dahil kadro şekillendirmesi zorlayacaktır İbrahim Hocayı.
Bir nevi yeni transfer sayılan Ramos için de ekleme yapmak gerekirse, Ümit Kurt’un geçirdiği ameliyat en çok da kendisine yaradı. Bu maçta gösterdiği performans ve verdiği güven ile o formayı kolay kolay bırakmayacağını düşündürttü bizlere. Ramos’un iyileşmiş olması, Robin ve Saadane’nin o bölgedeki performansları, ayrıca Koray’ın da bu bölgede ayrıca alternatif oluşturması defans hattımızı daha da güçlü kılmış durumda. Ama yine de orijin bir Türk stoper alınması yönetimin göz ardı etmediği, arayışlarını sürdürdüğü bir uğraş.
Artı bir parantez daha açarak, bu sezon başında profesyonel yapılan 17 yaşındaki Emir Han Topçu’yu maçın sonlarında oyuna dahil eden İbrahim Hocayı da tebrik etmek istiyorum. İlk lig deneyimini böylece yaşamış olan Emir Han için de bu tecrübe, kendisini geliştirmeye yönelik daha da hırslandıracaktır. Zaten yeteneğini bu noktaya gelişiyle ispatlayan, Antalya’da da iyi bir hazırlık dönemi geçiren Emir Han’ın ilerleyen yıllarda bizleri gururlandıracağına inanıyoruz.
Son demde, elbette bu devrenin zor geçeceğinin bilincindeyiz. Ümit veren bir maç izledik ama bu görüntüyü de ölçüt kabul etmiyoruz. Aynı organizasyonun, takımdaşlığın, üretkenliğin ve ciddiyetin bundan sonraki her maçta da sürdürülmesi bizi hedefe ulaştıracaktır. Ligin ilk 4 haftasında şampiyon takım havasına girip sonraki 7 haftada neler yaşadığımızı hep birlikte gördük.
Pazar günü, tam 43 gün sonra evimizde oynayacağımız Adana Demirspor maçı ile galibiyet serimizi dörtlemeyi temenni ediyorum.