Çaykur Rizespor, 43 gün sonra yeniden taraftarı önünde çıktığı maçta Adana Demirspor’u 1-0 mağlup ederek, 43 gün önce başladığı galibiyet serisini dörtledi.
Sahada, daha maçın başından itibaren bir puana razı olduğunu ortaya koyan Adana ekibine karşı Yeşil-Mavili ekibimiz son haftalarda gördüğümüz ve her geçen gün üzerine koyan hırçınlığıyla mücadele etti.
İbrahim Hoca’nın takımda bir şeyleri değiştirdiği artık daha fazla gözle görülüyor. Kendisinin de söylediği gibi artık daha az gol yiyen bir takım hüviyeti kazanmış durumdayız. Buna karşılık daha çok pozisyon üreten, daha kolektif hareket eden bir takım halindeyiz. Bu maç, sayısız gol pozisyonu ürettiğimiz ama değerlendiremediğimiz bir maç oldu. Sanırım artık bu konunun üzerinde de çalışmalar yapılacaktır. Daha erken sonuca gidip rahatlayabileceğimiz bir maçta 85’inci dakikaya kadar stres yaşadık. Elbette rakibin bizi oynatmama ve oyunu soğutma adına yaptığı hamlelerle, rakip kalecinin etkili kurtarışları sonuca erken gidemememize neden oldu ancak bu etkenler dışında son vuruşları heba ederek, hızlı düşünemediğimiz anlar da yok değil.
Bazı oyuncularımızın performans açısından düşük olduğunu gözlemledik. Bu da elbette normal bir durum. Oyuna sonradan dahil olan oyuncularımızın hırsı ve oyuna katkısıyla gelen 3 puan, rakiplerimizin de puan kaybetmesiyle bizi adım adım liderliğe götürse de, sezon başında aldığımız üst üste 4 galibiyet sonrası dönemi hiç unutmadan ve Başkan Yardımcı’nın sürekli dediği gibi rehavete kapılmadan, işi sıkı tutup, rakipleri hafife almadan yolumuza devam etmeliyiz.
Üzülmez’in alternatif anlamda elinin güçlü olması ve yeni gelenlerle birlikte takımdaki rekabet ortamının kızışmasıyla, Şampiyonluğa daha çok şartlanmış bir ekip görüyoruz. Bu da özellikle son iki maça baktığımızda seyir zevki yüksek karşılaşmalar ortaya çıkartıyor. Bu atmosferde tek eksik, taraftar ateşi… Evimizdeki maçlarda daha yoğun bir taraftarın olması ve daha ateşli destek sağlanması, takımımızı daha da havaya sokacaktır.
Dilerim hafta sonu oynayacağımız Büyükşehir Belediye Erzurumspor maçı ile seriyi beşleriz ve sonra evimizde konuk edeceğimiz Altınordu maçında daha fazla taraftarımızla 6’yı da görmüş oluruz. Aman ciddiyeti elden bırakmayalım…
Biraz da U21’e değinelim
Aynı gün saat 11.00’de Çaykur Rizespor U21 ekibi, Mehmet Cengiz Tesislerinde ilk yarısını Başkan Hasan Kemal Yardımcı’nın da izlediği maçta Adana Demirspor U21 ekibini konuk etti. Gençler, 2 kez geriye düştüğü maçtan 2-2 beraberliği yakalayarak ayrıldılar.
Yeni transfer Kaleci Gürkan Hervenik ve Nijeryalı futbolcu Bright Edomwonyi ile birlikte 7 profesyonel futbolcusuyla sahaya çıkan U21 takımına baktığımızda, her geçen hafta üstüne koyan bir mücadeleye şahit olmaya başladık. Bu iki futbolcu dışında kadroda sürekli yer alan profesyonel isimler Kazım Kopuz, Berat Delihasan, Faruk Affan Doruklu, Yasin Yavuz ve Muhammet Çelik takımın ağırlığını çekerken, diğer genç isimlerse profesyonel olabilme yolunda kendilerini daha çok gösterebilme mücadelesi içindeler. Takımın gol yükünü Kazım Kopuz çekiyor. Takımın attığı 20 golün 10’u Kazım’a ait. Yasin de kendini toparlamaya başladı ve artık oynadığı maçlarda daha fazla katkı sunar hale geldi. 5 gol de onun bulunuyor.
Son izlediğim maçlara bakınca, daha keyifli ve mücadele gücü yükselmiş bir U21 ekibi izliyoruz. Ama bana göre bu gençlerin en büyük eksikliği, maç oynadıkları sahaları. Başkan Yardımcı da gözlemlemiştir mutlaka. O sahada oynayabilmek zor. Hele hava yağmurlu ise göletler içinde mücadele edilmeye çalışılıyor. O yüzden yeni tesisin ne kadar elzem olduğu ve bir an önce başlanabilmesi aşikar.
Son olarak Fenerbahçe’den transfer edilen genç kalecimiz Gürkan Hervenik’e de değinmek istiyorum. Hava yağmurlu olunca maçı tribünden izlemeyi tercih ettim. İlk kez forma şansı bulan ve izleme fırsatı bulduğumuz kalecimiz Gürkan, U21 liginde ilk maçı olduğu için de olabilir tabii ama tribünlere güven vermedi. Özellikle maç boyunca kalesinden çok sık uzaklaşıp neredeyse orta sahaya kadar çıkması en çok eleştirilen konu oldu tribünde.
Kendisine tavsiyem, daha Rize’ye ilk geldiği günlerde tanımadığı kızlara instagram üzerinden takip isteği atmak yerine, enerjisini tamamen kendini geliştirmeye ve Başkan Yardımcı’nın da söylediği gibi, ileride bu kulübe çok katkısı olacak bir isim olma yolunda harcamasıdır. Kendi yaşıtları takımda asgari ücretli maaşla mücadele ederken, 2 bin 500 TL alıyor olması, kendisini ayrıcalıklı hissetmesine ve ayrıca havaya girmesine sebebiyet vermesin.