Adana Demirspor deplasmanında oynadığımız TFF 1. Lig’in 2. Hafta müsabakasını da galibiyetle kapatmanın mutluluğunu yaşarken, önceki sezonları düşünmeden edemiyorum.
Genelde her sezona güzel başlayan Çaykur Rizespor, ilerleyen haftalarda moralleri bozarak hep aynı dejavuyu yaşatıp duruyordu. Bu sezon aynı şeylerin olmayacağına inancımız, ilk iki maçtaki takım kalitelerinden ortaya çıkıyor ancak rakiplerin mücadeleci ruhu, tam da bu ligin en önemli özelliği olarak göze çarparken, ilerleyen haftalarda sürprizleri de beraberinde getireceğe benziyor.
Adana deplasmanında erken gelen golün moralleri bozması ve golden hemen sonra kısa süreli yaşanan demoralize durumu beraberlik golüyle giderildi. Beraberlikten sonra daha da yükselen tempo sayesinde 2-1’lik skorla soyunma odasına girildi. İkinci yarı Adana ekibinin iştahı daha fazlayken biz biraz da skoru korumak adına rakibi kabul eder hale geldik.
Kadronun çok fazla bozulmamasının avantajlarını bu iki maçta da yaşamış olduk. Alınan isimlerin de katkı vermesiyle bu sezon hedeflenen sonucu almamamız için hiçbir neden görünmüyor şimdilik. Samudio bu maçta herkesi şaşırttı. Beklenenin de üstünde performansı ile “aman nazar değmesin” dedirtti. Bu şekilde giderse çok daha iyi işler yapacağına eminiz. Lig yeni başladığı için ufak tefek eksiklikleri görmezden gelebiliriz.
Benim önceki sezonlardan dolayı yaşadığım tek endişem, ilerleyen haftalarda takımların birbirlerini tanıdıkça, analiz ettikçe sürprizler yaşayabileceğimiz ihtimalidir. Eğer eksiklerimiz giderilmezse işte bu yönlerimiz, bizlere saç baş yoldurturken eyvahın para etmeyeceği konuma da sokabilir. O yüzden disiplinden ve ciddiyetten asla taviz verilmeden, erken rehavete kesinlikle kapılmamalıyız.
İlk iki maçta en dikkat edilmesi gereken nokta ise Kaptan Kweuke’nin performansı… Bu maçta da kendisinden bekleneni kesinlikle vermediği gibi sahada yok görünümündeydi. Manisaspor maçı öncesi ulusal bir spor gazetesinde Kweuke’nin Rizespor’da kalmak istemediği, Osmanlıspor ve Sivasspor gibi takımların futbolcunun peşinde olduğu iddia ediliyordu.
Oynanan maçlardaki Kweuke’ye bakarsak kafasının başka yerlerde olduğu kesin. Geçen sezon hem kendi yaşadığı trafik kazası ile hem de eşinin yaşadığı trafik kazasıyla çocuğunun düşmesi, Kweuke’yi sahada ciddi anlamda etkilemiş, haftalarca takıma katkı sunamaz hale getirmişti.
Şimdi kafası başka takımlarda olan bir Kweuke’nin de Rizespor’a hiç katkı sunamadığını görüyoruz. Transfer sezonu kapanmadan da bu katkıyı alabileceğimizi sanmıyorum. İşte bu yüzden iyi bir 10 numara şart. Önceki sezonlarda da yazıyordum. Tek bir kişiye bağımlı olarak yürümez bu işler. Kweuke’nin alternatifinin takımda olması şart ki O da kendini daha rahat toparlayabilsin. Yoksa bu sezon Kweuke’den çok çekeriz.
Haftaya evimizde Büyükşehir Belediye Erzurumspor’u konuk ediyoruz. İlk maçtaki tezahüratlardan dolayı TFF tarafından verilen ceza yüzünden binin üzerinde taraftar statta olamayacak. Rizeliler’e iş düşüyor ve bu açığı kapatıp daha da fazlasını o statta görmeyi temenni ediyoruz.
Beyaz bir sayfanın açıldığı bu sezonda kimsenin bahane üretmeden destek için stattaki yerini alması gerekiyor. Birlik ve beraberlik ancak bu şekilde sağlanır. Süper Lige çıkacaksak ekip ruhu ile hareket etmeliyiz. Taraftar olmadıkça bu ekip tam anlamıyla kurulamaz.