Üst üste oynadığımız ikinci deplasman maçı olan Göztepe’den de mağlubiyetle döndük.
Maçla ilgili ne söylesek boş, zaten haftalardır yazıyoruz. Yakaladığımız fırsatları değerlendiremiyoruz. Buna şanssızlık mı desek, beceriksizlik mi desek bilemiyorum. Ancak asıl gerçek olan kapasite.
Özellikle bu ligde ne kadar mücadele ederseniz edin, net gol şanslarını değerlendiremiyorsanız, organize olup, iyi paslaşarak sonuca gidemiyorsanız puan toplamanız zordur.
Lige başladığımızdan bu yana ya hakem kararları canımızı yaktı, ya bireysel hatalar ama bu maça bakınca sadece kalite farkı sonucu belirledi diyebilirim. “Vermeyince Mabut, ne yapsın Mahmut” misali, Okan Hoca’nın eline bu kadroyu verenler, şimdilerde faturayı birilerine kesmenin derdinde.
Okan Hoca geldiği günden beri kadro derinliğinden dem vuruyor. İbrahim Hocanın da en büyük sitemi zaten bu yöndeydi. Haliyle şu ana kadar yaşadığımız puan kayıplarının en büyük müsebbibi de bu kadroyu oluşturanlardır.
Lamı cimi yok. Şu an Rizespor’da iyi niyetle başarılı olmaya çalışan bir hoca, sahada mücadele etmeye çalışan ama başarılı olabilmek için fazlasını yansıtamayan bir kadro topluluğu dışında, tek dertleri kendi reklamı, sosyal statüsü ve dostane ilişkilerini önde tutan, futboldan anlamayan bir yönetim topluluğu var.
Geçen sezon başında oluşturulan olumlu hava tersine dönmüş durumda. Heyecanla “Aaa ne güzel Rizeli hakimiyetinde bir takım olduk” diye sevindik ama bu Rizeli sevdamızın da takıma yaramadığını gördük. Yıllardır bu takımda asıl sorun yönetimde Rizeli olup olmaması değil ki, futboldan anlamayan isimlerin olmasıdır.
Önce Ankara’da kafelerde transfer çalışması yürütülmeye kalkıldı, sonra gelen tepkiler üzerine komite Rize’ye taşındı ama scaut ekibinin hazırladığı listeden oyuncu seçimi yapılması yerine, yine birilerinin dediği oldu ve bu kadro oluşturuldu. Görevi sonlandırılan scaut ekibi “12 transferin 4’ü bizim” deyip diğer isimleri sahiplenmezken, transfer komitesi kimin etkisine kalmış, kimlerin dediğini yapmış belli değil. Mesela Traore’nin sakat olduğu raporu gelmesine rağmen fiyatı düşürülüp yine de imza attırılması, son gün Gladkyy’nin bize uygun olmayacağı söylenmesine rağmen transfer edildiği iddiaları aslında komitenin işini beceremediğinin de en büyük göstergesi oluyor.
Şimdi 10 Kasım’da kongre var. Başkan Kartal ekibini kurarken umarım yanlışa düşmez. Futbolu seven, futboldan anlayan, az çok da ticari zekası olan insanları ekibine dahil eder. Tabii şaibeli isimlerden de uzak durması lazım. Dost-ahbap ilişkileri içinde yönetici belirleyip ekip kurmanın faydalı olmadığını gördük.
Şimdi ligin dibinde olan, toparlaması önemli bir bütçeye ve ciddi bir çalışmaya ihtiyaç duyan bir takım var ortada. Rize’yi ve Rizespor’u seven, Rizeli’yi ve Rizespor’u düşünen insanlar lazım. Rizespor zarar görürse Rizeli’nin tepkisi de eylemi de farklı olur.