Öncelikle uzun süre il dışında olmamdan kaynaklı yazılarıma ara vermek durumunda kaldığımı belirterek yazıma başlayayım.
Bu süre içinde devre arası transfer dönemi gelip geçti, lige yeniden başladık. İlk devrenin sonundan kalan Alanyaspor maçını deplasmanda oynayarak 3 puan alıp ilk periyodu 16 puanla kapattık. İkinci devreden itibaren ise 5 hafta geçti ve alınan 4 puan.
Son hafta bizi en ilgilendiren maçlardan birine çıktık. Yenilenen ve ikinci devreden itibaren hiç kayıpsız 13 puan toplayan Kayserispor'a bir güzellik de biz yapmış olduk.
Oysa maça ne güzel bir atmosferde başlandı. Hafta boyunca taraftar seferberliği yapıldı. Maça güzel bir seyirci sayısı önünde çıkıldı. İlk dakikalarda 1-0 da öne geçtik ama Hikmet Hoca'nın "Maça mükemmel başladık" dediği gibi bu gol yeterli gelmedi.
Bir kere zaten yine ne idüğü belirsiz bir sistem, yine elmadan armut tadı alma çabası ve sonuç Mustafa Ceceli'nin şarkısında feryat figan tekrarladığı cümlelerle "Yine hüsran"
Her defasında aynı şeyleri yazmaktan sıkıldım ama maalesef bu takımı yönetenler aynı cümleleri sarf etmekten sıkılmadı. Yöneticisinden teknik direktörüne kadar kafasını iki elinin avucuna alıp düşünme tevazusunu gösteren yok. Varsa yoksa hep bir bahane, hep bir diklenme...
Kulüp Başkanı ha bire taraftarına kızar, taraftarın aklıyla, lazlığıyla dalga geçer. Kongre salonunda taraftarın egosunu bir kenara bırakıp düşünmesi gerektiğinden dem vururken kendi egosunu ve hocasının egosunu görmezden gelir.
Teknik direktörü, sanki geldiğinden beri bu takıma gelenleri kendi seçmemiş, kendi onay vermemiş gibi hataları üzerinden bahaneler uydurur. Takımdan gönderdiğin, sana katkısı olan insanların yerine bir tanesini bile koyamayıp kadrondan mucizeler yaratmaya çalışıyorsun ama olmuyor Hikmet Hoca olmuyor.
Basın toplantısında üzüldüğünü gösteriyorsun, soru da almıyorsun ama senden çok bizler üzülüyoruz. Senden çok bu takımın renklerine gönül vermiş insanlar üzülüyor. Kızmakta da haklılar. Bir kere kalpleri kırılmış, ama sizler gönül almayı hiç beceremediniz. Sıkıştığınızda, yumurta kapıya dayanıp ligin dibi görüldüğünde taraftara sarılmak aklınıza geliyor.
Sonra çıkıp "Bu takım küme düşmeyecek, sezon sonu göreceksiniz" diyorsun. Elinde nasıl bir garanti var bilemiyoruz ama ortadaki malzeme belli. Buna rağmen kameralar önünde verdiğin bu sözün arkasında durup gereğini yapmanı beklemekten başka çaremiz yok.
Ama hem yönetimden, hem Hikmet Hocadan tek bir beklentim var.
Öncelikle kendinizden utanın. Diklenmeyi bırakıp, bu takımı bu noktaya taşıyan en büyük sorumlular olarak hatalarınızı kabul edip, bu hatalarınıza kılıf uydurmayın.
Yıllardır sezon başı Avrupa hedefleri ortaya koyup küme düşmemeyi başarı saymayın. Takımı küme düşürmemeyi başardığınızda sakın yine zeytinyağı gibi su yüzüne çıkmaya kalkmayın. Sadece bugünkü eserinizi iyi hatırlayın.
Yazacak çok şey var ama tabii "Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az."